EPİLEPSİ (SARA HASTALIĞI) VE PİL TEDAVİSİ

Epilepsi hastalarına pil tedavisi veya diğer tedavileri uygulamadan önce her bayılmanın, kendinden geçmenin epilepsi olmadığını unutmamalıyız. Kalpte ritim bozukluğu, tansiyon düşüklüğü, kan şekerinin düşmesi, uzun süre ayakta kalmak bazı insanlarda bayılmaya neden olur. Bunun dışında sinirsel veya psikolojik dediğimiz (Örneğin bir yakının kaybı, aile içi tartışma veya istenmeyen bir durumun oluşması ile ortaya çıkar ) bayılmaların varlığında da kişi kendini stres içinde hissettiği an bayılır ve kendinden geçer. Bu bayılmaların epilepsiden ayırıcı tanısının yapılması gerekir. Hastaların yakınları tarafından bayılma olduğu sırada kamera ile kaydının yapılması ve anlatacakları bayılma mı epilepsi nöbetimi olduğunun ayırt edilmesinde hekime büyük kolaylık sağlar.

Epilepsi hastalarının yüzde 65-70’i ilaç ile tedavi edilebilirken hastaların yüzde 10 ile 20’si ameliyat ve/veya diğer tedavi seçenekleri (pil, diyet) ile sağlıklarına kavuşabilmekteler. Bu tedavi yöntemleriyle hastaların yüzde 85-90’ında nöbetler durmakta veya büyük oranda azalmaktayken sadece hastaların yüzde 10-15’inin nöbetlerini kontrol altına almakta zorlanılıyor. Nöbetlerin kontrol altına alınmasında sadece ilaç tedavisini düşünmek doğru olmaz. Dünyanın en iyi ilacını kullanan hasta eğer yaşam koşullarına dikkat etmiyorsa nöbetlerin kontrol altına alınmasını beklememeli. Yeterli uyku uyumuyorsa, öğün atlıyor veya diyet yapmak için aç kalıyorsa (uzun süreli açlık) nöbetleri sona erdirilemez.

Tıbbi tedaviye, yani ilaçlara yanıt vermeyen epilepsilerde ameliyat düşünülür fakat ameliyat olacak hastanın en az iki iyi bilinen epilepsi ilacını kullanması ve yeni ilaçlardan da en az birini denemiş olması gerekir.

Epilepsi hastalığının tedavisinde ilk basamak ve temel yöntem kesinlikle ilaç tedavisi olup ilaca yanıt vermeyen epilepsi hastalarının bir kısmı ameliyat ile tedavi edilebilmektedir. Bu yöntemde başarı oranı ise yüzde 50-80 arasında değişmektedir. Nöbetleri durmayan hastalara uygulanan diğer bir yöntem ise halk arasında pil diye bilinen vagal sinir stimulasyonu olup bu uygulamada boyundaki Nervus Vagus adı verilen önemli bir sinirin etrafına iletici bir tel sarılır ve pil de göğüs duvarında cilt altına yerleştirilir. Bu yöntemle hastaların yarısında nöbetlerin sayısı yarı yarıya azalırken az sayıda hastada ise nöbetler tamamen durabilir.